Pages

Sunday, February 21, 2010

Modern Zamanlar, Anneannemin Digitali.


Fotoğraf, her zaman dönemin teknolojisi ile yeniden tanımlanan bir alan. Başlangıcı ister Cemara Obscura'nın icadına koyun ister ışığa duyarlı malzemelerin kullanılmaya başlamasına.

Fotoğraf, son 150 yıldır neredeyse periyodik olarak 20 yılda bir anlatım olanaklarını ciddi olarak değiştiren gelişmelere konu olmuş. Soruyu şöyle de sorabiliriz sanırım: bir tek kare görüntüyü oluşturmak için kaç farklı teknolojiyi bir arada kullanıyoruz ve bu geçmişte nasıldı? Bu soruya vereceğimiz cevaplar aslında fotoğraf ve sayısal teknoloji ilişkisini bize özetliyor; fotoğraf, melez bir alan.
Bu, üretiminden tüketilmesine kadar bütün süreçleri içersine alacak şekilde böyle. Yazılı ve basılabilen kültür ürünlerinin hemen tamamını artık kağıt kullanmadan tüketmeye başladığımız son yirmiyılda, görüntünün üretiminin analog, kimyasal teknolojilere bağlı kalmasını beklemek en azından fotoğraf açısından haksızlık olurdu. Fotoğraf ve teknoloji arasındaki bu koşutluk ister istemez bu ilişkinin konunun tamamının algısını belirleyen bir yanılmaya yol açıyor, 'fotoğrafın dili teknolojiktir' şeklinde ifadesini bulan genel ve yanlış okuma, buna bağlı olarak analog mu, sayısal mı yanılgısı.
Bugün hangi teknolojiyi kullanırsanız kullanın ister cam negatiflerinizi elle üretip yine el yapımı kağıtlara gaz lambası ışığıyla baskı yapın, bu işlemi bugün yaptığınız için ortaya çıkaracağınız iş 'çağdaş' olacaktır yani işiniz hangi teknolojiyi kullanmayı tercih ettiğinize göre isimlendirilmeyecektir; kullandığınız teknik ikinci hatta belki sonuncu sırada bir kataloglama bilgisi, not edilecek bir detay olarak kalacaktır. Asıl soru o işin çağdaşları içersinde kendine yer bulup bulamayacağıdır.
Buradan konuyu Anneanneme bağlayacağım, Zeynep Hanım bugünlerde 90'lı yaşlarını sürüyor ve 50'li yaşlarını bitirirken kendisine ev işlerinde yardımcı olması için iki tane makine alındı bir otomatik çamaşır makinesi ve bir bulaşık makinesi. Bundan sonraki yirmi yılı Zeynep Hanım'ın makinelerle savaşı olarak özetleyebileceğim düşük yoğunluklu ama kesinlikle çok şiddetli bir dönem olarak yaşadık ailece. Sonuç, neredeyse hiç kullanılmadan bulunduğu yerde çürüyen bulaşık makinesi bu savaşın bariz mağlubu oldu, ilk iki yılı mevzii kayıplar vererek geçirse de çamaşır makinesi, rasyonel aklın zaferini aldığı yaralara rağmen gururla taşıdı emekli olana dek. Zeynep Hanım artık çok yaşlı ev işleri ile ilgili savaşlara cephe gerisinden danışmanlık yapıyor ve bizler onun tercihlerini sorgulamıyoruz. Anneannem, Zeynep Hanım'ı, doğru anlamazsak eğer onu yaşlı, huysuz birisi sanabiliriz ama ben size zaman içersinde edindiği tek özelliğin yaşlılık olduğunu söyleyebilirim; kalan kısmı zaten vardı.


Bu konuyu fotoğrafa bağlarsak elbette nasıl ve hangi araçlarla öğrenmeye başladığımız temel paradigmamızı belirliyor denebilir. Değişim konusunu çerçeveyi çok genişletmek pahasına merkeze almak sanırım bu yüzden. Analog ismi ile gren, sayısal ismi ile piksel temel olarak aynı işi yapıyorlar gibi görünüyor. Benim de içersine dahil olduğum kuşaksa temelde değişen bir şey yokmuş gibi görünse de niteliksel bir değişimin yaşanmakta olduğunu hissediyor, biliyor. Burada sorun değişimin daha çok bizlerin üzerinde yaşanıyor olması çünkü analog zamanlarda öğrenmeye başladık artık sayısal araçlarla çalışsak da hala evimiz yuvamız analog. Tersini söylesek de terk etmek istemeyeceğimiz kısımlar olacaktır rasyonel akıl ne derse desin.

Not: Bu Yazı digital ve fotoğraf başlığı altın sorulmuş bir öbek soruya cevap olarak yazıldı, yazı içersindeki fotoğrafları yaklaşık 1 sene önce 'kargo sistem' firması için tasarlamış ve çekmiştim Canon 5D digital camera ile.

No comments: